Hüsnü Mahli BURAda Irak ve Büyük Ortadoğu Projesini anlattı.

[M€LiK€-€c€]

El Cezire’nin kurucularından, halen BBC bölge muhabiri ve Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarı olan Suriyeli araştırmacı Dr. Hüsnü Mahli, 23 Kasım Salı akşamı, dernek merkezimizde “Irak ve Büyük Ortadoğu Projesi” konulu sohbetimizde konuğumuzdu.

Amerika ve İsrail’in Ortadoğu ve İslam ülkeleri üzerindeki stratejilerini tarihsel ve ideolojik arka planı ile yorumlayan Mahli, araştırmaları ve kişisel deneyimleri ışığında Ortadoğu ve Filistin’in son durumu hakkında değerlendirmelerini bizlerle paylaştı.



20 yıldır Türkiye’de bulunan Hüsnü Mahli, bir gazeteci olarak, Ortadoğu’da yaşananları değerlendirirken olaylara sadece o günün içinden değil, tarihsel süreci içinde bakmak gerektiğini vurguladı. Felluce olayını örnek veren deneyimli gazeteci, bu olayın Amerika’nın Irak ve Ortadoğu politikalarının devamı olduğunu ifade etti. Amerika’nın Kuzey Irak’ı işgalinin demokrasi götürmek ya da birçok insanın zannettiği üzere petrol için olmadığını, olayın stratejik kökeninin Amerika’da şu anda yönetimde etkili olan yahudilerin Ortadoğu’yu egemenlik altına alarak burada Büyük İsrail devletini kurmak olduğunu belirten Dr. Mahli,1948 yılında kurulan İsrail’in, 1967 yılından beri Filistin’i işgal altında tuttuğunu, Batı Şeria ve Gazze’de yaşayan yaklaşık 3 milyon Müslüman’ın çok dar bir alanda, zor yaşam koşulları altında sürekli denetim, tehdit ve zulüm altında olduklarını ifade etti.

Filistin’de çatışmanın olmadığını, zira çatışmanın iki taraflı bir mücadele durumunda söz konusu olabileceği belirten Dr. Mahli, yerleşim bölgelerinin geri kalan kısımlarında özellikle Rusya ve Avrupa’dan getirilen silahlandırılmış yahudilerin barış yapmak istememelerinin tamamen ideolojik olduğunu vurguladı. Bu yerleşim bölgesindeki yahudilerin çoğunun Ortadoğulu olmamasının da güdülen gizli ideolojinin bir kanıtı olduğunu ifade eden gazeteci -yazar, Afganistan’ın da benzer bir stratejiyle elde edilmeye çalışıldığını, 11 Eylül olaylarından sonra Taliban ve Usame Bin Ladin’i yakalama bahanesiyle Afganistan’a giren ABD’nin o günden bu yana bir tek Taliban taraftarı bile yakalamadığını; ama afyon ekimini serbest bırakarak ülkedeki afyon üretiminin % 300 civarı artmasına sebep olduğunu ve Afganistan’da uyuşturucu kullanımını artırarak halkı manevi olarak çökertme yolunu izlediğini ifade etti. Mahli, son dönemde özellikle Irak’ta uyuşturucu kullanımının önemli ölçüde arttığına da dikkat çekti.

Kasım 2000’de ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi” adı altında 29 milyon dolar gibi küçük bir bütçeyi 22 Arap ülkesini –sözde- demokratikleştirmek için ayırdığını, bu parayla kendi ‘kültürlerini’ Arap ülkelerine yaymayı amaçladıklarını ve yılda yaklaşık 4 milyar dolar da İsrail’e “karşılıksız” yardımda bulunduklarını vurguladı. Konuşmasında Ortadoğu’ya yaptığı gezileriyle ilgili kişisel deneyimlerini de bizlerle paylaşan Dr. Mahli, Bahreyn, Katar ve Fas’ı demokratik kıpırdanmalar olduğunu ileri sürerek örnek demokratik ülkeler olarak gösteren Amerika’nın zaten bu ülkelerde pratikte egemen olduğunu ve bu ülkelerin topraklarının önemli bölümünün Amerikan üssü olarak kullanıldığını belirtti. Bu çıkar ilişkileri ve ideolojik oyunların ülkemizi de sosyolojik olarak etkilediğine dikkat çeken deneyimli gazeteci, dernek merkezimizde samimi bir sohbet ortamında geçen konuşmasında çarpıcı örneklerle Ortadoğu’da yaşanan dramı bir kez daha gözler önüne sererek, bu oyunların asıl amacının ne olduğunu ve bu ideolojik politikanın kuklası olmamak için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Yaklaşık iki saat süren sohbette görüşlerini ve deneyimlerini aktaran Dr. Hüsnü Mahli konuşmasının ardından, sohbete katılan arkadaşlarımızın sorularını cevapladı. Katılımın gayet yoğun olduğu sohbet samimi, gerçekçi ve sıcak bir atmosferde gerçekleşti.